Bodrum’da genellikle Ağustos sonlarında sert rüzgarlar eser, bir hafta kadar sürer, zaten günler kısalmaya, sabah ve akşamlar serinlemeye başlar, rüzgar yüzünden deniz dalgalı olur, dipteki kumlar denizi bulanıklaştırır, tatilciler de sezon bitti diye ayrılmaya hazırlanırlar. Ama sabredip kalanları Eylül’de dalgasız, pırıl pırıl, “çarşaf gibi”, masmavi bir deniz karşılar. Sıcaklığı iki-üç derece düşse de üşütmez, hatta vücudu daha zinde, yüzmeyi daha keyifli yapar. Üstelik yatların da çoğu demir alıp marinalara dönmüş, ya da başka denizlere açılmıştır. Sahillerdeki kafeler barlar sakinleşmiş, orda burda çalınan müzikler kesilmiş, kalabalık kaybolmuştur. Hava sabahları puslu olduğundan deniz açık mavi bir renge bürünmüştür. Etrafta “çıt” yoktur. İşte Bodrum’da denizden en keyif aldığım günler böyle Eylül günleridir.
Gümüşlük açıklarında bir yelkenli rüzgar bekliyor
|
Sabahları deniz açık mavi oluyor. Sessiz, sakin..
|
Küçük Kremit Adası
|
Gümüşkaya sahili bomboş
|
Gümüşlük'ten Yalıkavak'a doğru
|
Denize giden yollardan biri
|
Yukarıdaki yoldan önce buraya...
|
... sonra buraya çıkılıyor
|
Bu da Gümüşlük Yalı'da denizin öğle saatlerindeki görüntüsü
|
Ha, tabii ki bu
hep böyle sürmez. Eylül sonuna doğru hava da deniz de soğumaya başlar, yavaş
yavaş ilk yağmurlar düşer, rüzgarlar eser... Ama olsun. Bodrum’da Eylül,
denizin en güzel zamanıdır.