En sevdiğim sebze
domates. Yazın günde 3-4 tane tüketiyorum. Bodrum’da tabii domates
bulmak çok kolay. Lezzetli, sulu, kokulu mis gibi domatesler. Üstelik bir de
pembe domates var ki, lezzeti bambaşka, tıpkı çocukluğumun domatesleri gibi.
Ancak kışları hem Istanbul’da olduğum, hem de domates mevsimi bittiği için
güzel domates bulamıyorum. Hale gelen domatesler Antalya ya da Silivri’de
serada yetişmiş, kalın ve sert kabuklu lezzetsiz ürünler. O yüzden kışlık
yemeklik domatesimi Bodrum’da Ağustos ayında konserve olarak hazırlıyorum.
Yaz boyunca
yediğim domatesler çok lezzetli. Domatesleri her hafta Yalıkavak pazarında
Osman Bey’den alıyorum. Osman Bey Mumcular Köyü’ndeki tarlasında özenle
yetiştirdiği domatesleri Salı günleri Yalıkavak pazarında, Cuma günleri Bodrum
pazarında satıyor. İşini de çok seviyor. Pazarda karşılaşıp hatırını sorduğumda verdiği cevap hep aynı: "İyiyiz çok şükür Levent Bey, n’apalım işte, domateslerle sevişip sevişip
duruyoruz...” Arkasından da sevimli kahkahasını atar!
Osman Bey pazara
dört çeşit domates getirir: Yuvarlak domates, ince kabuklu kıvrık biçimli
domates, pembe domates ve cherry domates. Pembe domates bence en lezzetlisi, ama konserve için ince kabuklu kıvrık biçimli domatesten alıyorum. Pembeye göre
daha az sulu bir çeşit. Ağustos ortalarında yaz bitmeye yaklaşınca, sabah erkenden Yalıkavak pazarına gittim, ayaküstü
sohbetten sonra bir kasa domates istedim. Osman Bey tarttı, “15 kilo geldi,
fazla mı” dedi, “5 kilo daha ekleyelim”, dedim, 20 kilo domatesi, oğlu Bozok
arabaya kadar taşıdı.
Eve gelince
domatesleri yıkadım, ayıkladım, doğradım, 4-5 kilosunu büyük bir tencereye koydum,
üzerine 1 yemek kaşığı kaya tuzu ekledim, ocağı yaktım, yaklaşık 20 dakika
kaynattım.
O arada Migros’tan
aldığım cam kavanozları ve çıkardığım kapaklarını da kaynar suda beklettim.
Ocakları kapattıktan sonra domatesleri sıcak kavanozlara doldurdum, kapaklarını
sıkıca kapattım ve ters çevirerek soğumaya bıraktım.
Burada işin püf
noktası özellikle kapakların kaynatıldıktan sonra kavanozların ters çevrilerek kapatılması. Çünkü
kavanozların hava almaması gerekiyor. Sıcak kapak genleştiği için, sıkıca
kapatıldıktan sonra soğuduğunda daha da sıkılaşıyor, ters çevrildiğinde de kavanoz vakumlanmış, böylece hava geçirgenliği
ortadan kalkmış oluyor.
Sonra, domatesler
bitinceye kadar kaynatma, doldurma, kapatma işine devam ettim.
Peki kışın ne
yapıyorum? Yemeklere mis gibi domates koyuyorum, taze domatesden yapılmış gibi
domates çorbası, menemen yapıyorum, Mumcular Köyü üreticisi arkadaşıma selam gönderiyorum!